Orta Asya - Kırgızistan Turu - Bişkek - Vizesiz

Saat 04:10 Bişkek'e varış. Gerekli işlemlerin ardından, otelimize giderek kahvaltımızı alıyoruz. (Odalar saat 14:00'dan sonra alınabilecektir.) Yorgunluğunuzu üzerinizden attıktan sonra Panoramik Bişkek Şehir Turu ile başlıyoruz. 840 yılında Uygur Devletinin yıkılmasıyla kurulan Kırgızistan, Karahanlılar Döneminde İslamiyet ile tanışmıştır. Günümüzde halkın büyük kısmının Müslüman olmasının yanı sıra ülke nüfusunun dörtte biri Hristiyan, Budist ve Ateistlerden oluşmaktadır. 1936 ile 1992 yılları arasında SSCB'nin bir parçası olan ülkede hala ciddi bir Rus etkisi görülmektedir. Nefes kesici doğal güzellikleri, düşük şehirleşme oranı, geleneklerini sıkı sıkıya bağlı halkı, dünyadaki hızlı gelişim ve betonlaşmanın çok da uğrayamadığı ülke, sunduğu güzelliklerle ziyaretçisine farklı deneyimler sunmaktadır. Bu destansı ülkenin ve Çuy Eyaletinin başkenti Bişkek'te yapacağımız turumuzda; şehirde gerçekleşen festivaller, konserler ve diğer tüm ana aktivitelerin gerçekleştiği, ülkenin bağımsızlık hareketinin de başladığı yer olan Ala Too Meydanı, bu meydanda bulunan, görkemli mimarisi ile göz kamaştıran ve Sovyet Dönemi binası olan Parlamento Binası, ilk ağaçların 1890'da dikilmesinden beri sürekli gelişen ve günümüzde bir oksijen deposu haline gelen Meşe Parkı, şehrin sembol bölgelerinden birisi olan Zafer Meydanı ve burada bulunan, II. Dünya Savaşı Döneminde inşa edilmiş ve yanan ateş üzerinde savaştan hiç dönemeyecek olan oğlunu ve kocasını bekleyen bir kadını temsil eden, yeni evlilerin uğuruna inandıkları için çiçek bıraktıkları Sönmeyen Ateş Anıtı, Orta Asya'nın en büyük kilisesi olan Rus Ortodoks Kilisesi, birçok esere ev sahipliği yapan ve ülkenin ilk çağlardan beri tarihine ışık tutan Tarih Müzesi, hem geleneksel Kırgız halk sanatlarından hem de Rus Dönemi sanat eserlerini barındıran Gapar Aitiev Güzel Sanatlar Müzesi, Rus devrimcisi ve Bişkek doğumlu olan Mikhail Frunze anısına yapılmış Frunze Müzesi, çok önemli gösterilere ev sahipliği yapan ve güzel mimarisi ile beğeninizi kazanacak Ulusal Opera ve Bale Tiyatrosu, ünü ülke sınırlarını aşmış Bişkek Caz Festivali ve diğer birçok konsere ev sahipliği yapan Ulusal Filarmoni Binası göreceğimiz yerler arasındadır. Gezimizin son bölümünde ülkenin en büyük alışveriş yerlerinden birisi olan Oş Pazarına giderek burada sizlere serbest zaman veriyoruz. Bu pazarda bulunan el işi otantik ürünlerden ve doğal ürünlerden satın almanızı tavsiye ederiz. Turumuzun bitimi ile birlikte otelimize transfer ve odalara yerleşme. Dinlenebilmeniz için serbest zaman. Konaklama otelimizde olacaktır.
Orta Asya Mutfağı Hakkında Bilgilendirme: Dünyanın birçok yerini gezmiş ve Orta Asya'ya gelen gezginler dünyada yedikleri en lezzetli etlerin burada oldukları konusunda hem fikirdir. İklimsel şartlar ve doğa koşulları sebebiyle et, halkın en önemli besin kaynağı olup; tertemiz havada serbestçe gezen ve organik beslenen hayvanlara, bunlardan elde edilen etleri işlemesini ve pişirmesini çok iyi bilen insanlar da eklenince ortaya damak çatlatan lezzetler çıkmaktadır. Bölgede yemekler genellikle soğuk hava sebebiyle mide ısıtıcı görevi gören çorbalarla başlıyor. Buğday ve arpadan yapılan ve tarhanaya benzeyen Carma, mercimek kıvamında ama yine buğday ve arpadan yapılan Maksim, mevsimde hangi sebze varsa onu pirinç ile birleştirerek yapılan Mastava en çok tüketilen çorbalardan. Haşlanmış pancar, patates ve havucun doğranmasıyla yapılan, aslında bir Rus yemeği olan Vinegrette Salatası Orta Asya masalarının vazgeçilmezidir. Brizol adı verilen yumurta, mantar, peynir, kıyma ya da minik et parçalarının koyulması ile yapılan bir omlet türü olan yemek ise genellikle öğle yemeğinde yenmektedir. Beşparmak ise et suyunda haşlanmış erişte üzerinde sunulan ve elle yenilen çok lezzetli bir kuzu yemeğidir. Et ya da sakatatın kavrulmasından sonra üzerine halka soğan ve fırın patatesin eklenmesi ile servis edilen Kuurdak bölgede en çok sevilen ana yemeklerden biridir. Bir çeşit Fajita olarak tanımlanabilecek Jarovnia ise lezzeti ile fark yaratmaktadır. Orta Asya coğrafyasında at en önemli canlılardan biri olarak öne çıkmakta olup; taşıma, ulaşım, tarım gibi fonksiyonlarının yanı sıra, eti ile de insanlara besin sağlamaktadır. Kırgızlar özellikle önemli günlerde bir ritüel olarak Cılkı olarak adlandırdıkları bu eti tüketmeyi seviyorlar. At eti sucuğu olarak tanımlayabileceğimiz Kazı en çok tüketilenlerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Çin mantısının kardeşi kıvamında olan ve buharda pişirilen Kazak Mantısı en çok tüketilen hamur işlerindendir. Bir ekmek türü olan Takoç Naan ve bizim katmerin ikizi Kattama sofraların vazgeçilmezlerinden. Dana eti ve taze sebzelerle birlikte pişirilen el makarnası Lagman da çok doyurucu bir yemek olarak öne çıkmaktadır. Et, soğan, havuç ve bir tür kabak olan aşkabak doldurularak yapılan, gül böreğine benzerliği ile dikkat çeken Oromo bir yufka yemeğidir. Empanada olarak tanımlayabileceğimiz et dolgulu Samsı iyi bir atıştırmalık. Et, soğan, salça ve baharatlarla karıştırılan ve zaman zaman havuç ve aşkabak eklenerek hazırlanan Plov, Orta Asya'nın mutlaka tadılması gereken pilavlarından. Pişi benzeri ve sade olarak ya da üzerine şeker serpilerek yenilen Borsak, kızartılmış hamurun krema, bal, ceviz gibi ürünlerle karıştırılması ile yapılan Çak Çak en çok tüketilen tatlılardandır. Hayvancılığın bu kadar yaygın olduğu Orta Asya'da süt ve süt ürünleri de beslenmede çok önemli yer tutmaktadır. Sütlü çay ve sade süt Kırgızların gündelik hayatlarının vazgeçilmezidir. Bunun yanı sıra ayran, yoğurt, kefir, tereyağı, kaymak çok tüketilen yiyeceklerdir. Lor benzeri Kurul Peyniri, taze peynir türleri olan Bıştak ve Ecegey en sevilen peynirlerdendir. Tabi burada Kımız'a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. At sütünün fermente edilmesi ile elde edilen alkollü bir içecek türü olan Kımız, hem iklimsel sebeplerle hem de mide bağırsak problemlerine faydaları, kemik güçlendirici özellikleri, protein ve enerji kaynağı olması gibi sağlığa olan faydaları sebebiyle tüm Orta Asya'da çok tüketilmektedir. Katıldığınız ekstra turlarımızda arzu etmeniz durumunda bu lezzetlerin tamamına yakınını tatma şansınız olacaktır.

Kahvaltıyı otelimizde aldıktan sonra serbest gün. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek olan Tam Günlük Öğle Yemekli Ala Arça ve Çunkurçak Turuna katılabilirler. Kahvaltının ardından otelimizden hareket ederek Ala Archa Ulusal Parkına doğru yola çıkıyoruz. (Yaklaşık 40 Km) Ala Archa Milli Parkı, 1976 yılında Tanrı Dağlarında (Tien Shan Dağları) Ala Archa Nehri Deltasını korumak amacıyla kurulmuş ve günümüzde ülkenin en önemli ve en güzel doğal cazibe merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Heybetli dağlar, ormanlar, nehirler ve vadiler… Kafanızı nereye çevirseniz görsel şölenle çevrili olacağınız bu parkta nehir boyunca hep birlikte yürüyüş yaparak panorama noktasına ulaşacağız. Burada sincapları besleyecek, kuşları gözlemleyecek ve çok sayıda eşsiz fotoğraf çekebileceksiniz. Şanslıysanız çok sayıda hayvanı da doğal ortamlarında görebileceksiniz. Ardından, aracımıza geri dönerek Ata Beyit Anıtına hareket edeceğiz. (Yaklaşık 20 Km) Burası, Sovyet Döneminde politik sebeplerle öldürülen Kırgızların anısını yaşatmak için yapılmış bir eserdir. Burada, Kırgızistan yakın tarihine ve Sovyet Dönemine ışık tutan birçok konuyu öğrenebileceksiniz. Sonrasında, bir kanyonda, ıssız doğanın tam da ortasında kurulu bir eko-köye giderek öğle yemeğimizi yöresel ürünlerden oluşan bir menü şeklinde alıyoruz. (Yaklaşık 30 Km) Burası, Göçebe Kırgızların gündelik hayatlarını öğrenebileceğiniz, ''Yurt'' adını verdikleri çadır kamplarının özelliklerini öğrenebileceğiniz çok güzel bir tesistir. Öğle yemeğinden sonra dileyen misafirler ok atıp ata binebilir. ''Kartallı Avcılar'' ile sohbet edebilirler. Turumuzdaki bir sonraki durağımız, güzelliği ile dillere destan Chunkurchak Kanyonunda bulunan Güvercin Şelalesi. (Yaklaşık 5 Km) Yaklaşık 30 metre yükseklikten akan şelale, ziyaretçisine enfes manzaralar sunmaktadır. Burada bulunan asma köprüden geçip panorama noktasında fotoğraf molası vereceğiz. Turumuzun bitimi ile birlikte Bişkek'teki otelimize geri dönüyoruz. (Yaklaşık 45 Km) Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek Akşam Yemekli ve Müzikli Kırgız Gecesine katılabilirler. Leziz Kırgız yemekleri ve içecekleri, kopuz ve akordeon ile yapılan canlı müzik eşliğinde güzel bir gece sizleri bekliyor. Gecemizin sonunda otelimize transfer. Konaklama otelimizde olacaktır.

Kahvaltıyı otelimizde aldıktan sonra serbest Gün. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz tarafından ekstra olarak düzenlenecek Tam Günlük Öğle Yemekli Issık Kul Turuna katılabilirler. Issık Kul Gölü ve Bölgesi, Kırgızistan'a gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin en başlarında gelmektedir. Turumuz için öncelikle Sovyet Döneminde Kırgızistan'ın ikinci büyük kenti olan Tokmok'a doğru yola çıkıyoruz. (Yaklaşık 75 Km) Havanın açık olduğu günlerde Tien Shan Dağlarının (Tanrı Dağları) heybetli manzarası bize eşlik edecektir. Endüstri şehri olan Tokmok'u araçtan inmeden kısaca gördükten sonra Karahanlıların başkenti olan Balasagun'da bulunan Burana Kulesine doğru yola devam ediyoruz. (Yaklaşık 15 Km) Yol üzerinde küçük, dokularını kaybetmemiş, şirin köylerden geçerek Kırgızların kırsal hayatına şahit olacağız. 9. Yüzyıl sonlarında orijinalinde 45 metre olarak inşa edilen kule, 15. Yüzyıldaki depremden sonra 24 metreye düşmüştür. Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan kule, hem cami minaresi hem de gözetleme kulesi olarak kullanılmaktaydı. Burada bulunan diğer tarihi yapıları ve kazılarda bulunan eserlerin sergilendiği Burana Müzesini de gördükten sonra, dileyen misafirlerimiz kuleye tırmanarak Çuy Vadisi'nin ve Tien Shan Dağlarının nefes kesen manzaralarını seyredip fotoğraflayabilirler. Buradaki turumuzun bitimi ile birlikte Issık Gölü ile Çuy Vadisini birbirine bağlayan Boom Kanyonuna doğru yola çıkıyoruz. (Yaklaşık 80 Km) Muhteşem doğa manzaraları yol boyunca bizlere yoldaş olacak. Kanyonun içinden kıvrıla kıvrıla akan Çu Nehrinin manzarasına, bir bölümü ağaçlarla kaplı, diğer bölümü kille kaplı kanyon yamaçlarının görüntüsüne ve diğer muhteşem doğa manzaralarına doyamayacaksınız. Burada sizlere Kırgız atıştırmalıkları ve sütlü çay da ikram edeceğiz. Ardından, Issık Kul Gölünün kuzey kıyılarının en büyük kasabası olan Cholpon Ata'ya (Çolpon Ata) gidiyoruz. (Yaklaşık 120 Km) Burada bulunan ve Kırgızistan tarihinin detaylarını öğrenebileceğiniz ve M.Ö. 8. Yüzyıldan kalma kaya resimleri ve petroglifleri görebileceğiniz Çolpon Ata Müzesini ziyaret ediyoruz. Ardından, Gölde Tekne Gezimize başlıyoruz. Issık Göl ya da bilinen diğer adıyla ''Dünyanın Mavi Gözü'', dünyanın en büyük ikinci dağ gölüdür ve güzelliği ile sadece Kırgızların değil tüm Orta Asya'nın tatil merkezlerinden birisidir. (Havanın uygun olması durumunda dileyen misafirlerimiz verilecek molada gölde yüzebilirler.) Tien Sham Dağlarının karla kaplı görkemli zirvelerinin eşlik ettiği gezimizin ardından farklı ulusların, farklı dinlerin ve farklı tarihi dönemlerin bir araya getirildiği bir ruhani merkez olarak tanımlayabileceğimiz Ruk Ordo'ya gidiyoruz. Burayı da ziyaret ettikten sonraki durağımız Cholpon Ata Hipodrom'u olacak. İki yılda bir düzenlenen Dünya Göçebe Oyunları Festivali başta olmak üzere çok sayıda organizasyona ev sahipliği yapan hipodromda, herhangi bir aktivite olmaması durumunda ''Kartallı Avcıları''görebilir ve ata binebilirler. Ardından, geç öğle yemeğimizi Kırgız Yöresel ve Doğal ürünlerinden oluşan bir menü şeklinde alacağız. Yemekten sonra Bişkek'e dönmek için hareket ediyoruz. (Yaklaşık 260 Km) Bu yorucu ama bir o kadar da muhteşem turumuzun ardından geç saatlerde otelimize dönüyoruz. Konaklama otelimizde olacaktır..

Kahvaltının ardından otelden hareket ederek havalimanına gidiyoruz. (Otel büfesinin açılmaması durumunda kahvaltı kumanya paketi olarak sağlanacaktır.) Gerekli işlemlerin ardından;
Saat 08:20 Pegasus Havayollarına ait PC 703 sefer sayılı uçakla İstanbul'a hareket ediyoruz.
Saat 11:05 İstanbul'a varış.